Page 28 - ATAG21_Bildiri_Kitap
P. 28

Bolvadin  Fayı’nda    Paleosismolojik    Çalışmalar:  Tektonik  Kripe  İşaret  Eden  Ön

                  Bulgular,  Afyon-Akşehir Grabeni, Türkiye


                  Özkaymak, Ç. (1,2), Sözbilir, H. (3,4), Tiryakioğlu, İ. (2,5), Geçievi, M.O. (3), Cançeker, A. (1)


                  (1)  Afyon Kocatepe Üniversitesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü, ANS Kampüsü, Afyonkarahisar
                  (2)  Afyon Kocatepe Üniversitesi, Deprem Uygulama ve Araştırma Merkezi, Afyonkarahisar
                  (3)  Dokuz Eylül Üniversitesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü, İzmir
                  (4)  Dokuz Eylül Üniversitesi, Deprem Araştırma ve Uygulama  Merkezi, İzmir
                  (5)  Afyon Kocatepe Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, ANS Kampüsü, Afyonkarahisar
                  Sorumlu Yazar: Özkaymak, Ç. (caglarozkaymak@aku.edu.tr)

                         Batı  Anadolu‟daki  önemli  sismojenik  kuşaklardan  birisi  olan  Akşehir-Simav  Fay
                  Sistemi‟nin  güneydoğu  bölümü  KB-GD  uzanımlı  Afyon-Akşehir  Grabeni  (AAG)  ile  temsil
                  edilmektedir.  Yaklaşık  130  km  uzunluğunda  olan  AAG,  tarihsel  dönemden  günümüze  değin
                  yüzey faylanmaları ile sonuçlanan çok sayıdaki deprem ile sarsılmıştır. Bunlardan sonuncusu, 3
                  Şubat 2002 tarihinde meydana gelen Çay depremleri (Mw:6.3 ve Mw:6.0) olarak kayıtlanmıştır.
                  B-D ve KD-GB uzanımlı yüzey kırıkları oluşturan bu depremlerin meydana geldiği grabenin orta
                  bölümünün  kuzey  kenarı,  yaklaşık  15  km  uzunluğunda  güneye  eğimli,  eğim  atımlı  normal
                  karakterde  çalışan  aktif  Bolvadin  Fayı  tarafından  kontrol  edilmektedir.  Dipevler  batısında
                  morfolojik olarak çizgisel izi takip edilen Bolvadin Fayı‟nın, Bolvadin yerleşimi içerisindeki izi
                  ise son yıllarda yıkıcı deprem olmaksızın bu alanda gelişen çizgisel  yüzey deformasyonları ile
                  belirgindir. Bu kademeli yüzey deformasyonları, yıkıcı deprem olmaksızın oluşan, uzunlukları
                  800 metre ile 2,5 km; doğrultuları ise K15°D ile K70°D arasında değişen yüzey faylanmaları
                  şeklinde  haritalanmıştır.  Yapılan  jeolojik  ve  jeodezik  analizler  yüzey  faylanmaları  boyunca,
                  güneydoğuda  yer  alan  bloğun  10-40  cm  arasında  düştüğüne  işaret  etmektedir.  Jeodezik
                  ölçümlere göre bu alandaki son 4 yıllık deformasyon hızı 7,1 cm/yıl olarak hesaplanmıştır.  Bu
                  çalışmada bir tanesi, Bolvadin Fayı‟nın Dipevler batısındaki çizgisel gidişli ana kolunda,diğeri
                  son  yıllarda  deprem  olmaksızın  gelişen  yüzey  deformasyonu  üzerinde  açılan  iki  adet
                  paleosismolojik  amaçlı  hendeğinön  bulguları  tartışılacaktır.  Elde  edilen  ön  bulgulara  göre,
                  Bolvadin  ana  fayı  üzerinde  birden  fazla  olaya  ait  izler,  fayın  tekrarlayan  hareketlerini
                  kanıtlamaktadır. Yüzey deformasyonu üzerinde açılan yaklaşık 4,5 metre derinliğindeki hendek
                  içerisinde,  son  yıllarda  yıkıcı  deprem  olmaksızın  gelişen  yüzey  deformasyonun  Bolvadin
                  Fayı‟nın  önceki  kırığı  üzerinde  geliştiği  gözlenmiştir.  Hendek  içerisinde  yapılan  loglama
                  çalışmaları, son 4 yıllık süreçte yıkıcı deprem olmaksızın gelişen deformasyon boyunca jeolojik
                  birimlerde,  34  cm‟lik  düşey  yerdeğiştirmenin  meydana  geldiğini  göstermektedir.  Bolvadin
                  ovasında yeraltı su seviyesinin son 10 yılda yaklaşık 20 metre düştüğü göz önüne alındığında,
                  yeraltı  su  seviyesinin  düşmesi  sonucu  yüzey  altındaki  konsolide  olmayan  sedimanların
                  sıkışmasına  bağlı  olarak  gelişen  oturma  ilişkili  deformasyonların,  toplam  yerdeğiştirme
                  miktarında  önemli  bir  etken  olduğu  açıktır.  Ancak,  hendek  içerisinde  tavan  ve  taban  blokta
                  yeralan  flüvyal  birimlerin  kalınlık  hesaplamaları,  düşen  bloktaki  flüvyal  birimlerde  ölçülen
                  konsolidasyon  oturmalarının  bu  yerdeğiştirme  miktarınının  tamamını  karşılamadığına,  toplam
                  yerdeğiştirme miktarında mikrosismik aktivite ile beraber tektonik kripin de etkisinin olduğuna
                  işaret  etmektedir.  Bu  çalışma,  115Y246  numaralı  TUBITAK  ve  16.KARİYER.167  numaralı
                  AKÜ BAP Projeleri tarafından desteklenmektedir.


                  Anahtar Kelimeler: Afyon Akşehir Grabeni, Bolvadin Fayı, tektonik krip, paleosismoloji









                                                             12
   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33