Page 27 - ATAG21_Bildiri_Kitap
P. 27
Bolvadin (Afyon) Merkez Yerleşim Alanında Son 15 Yıllık Dönemde Oluşmuş
Yüzey Deformasyonlarının Oluşum Mekanizması
Demirtaş, R., Tepeuğur, E.
AFAD, Deprem Dairesi Başkanlığı, Çankaya, Ankara
Sorumlu Yazar: Demirtaş, R. (ramazan.demirtas@afad.gov.tr)
Ağustos-Eylül 2014 aylarını kapsayan dönemde Afyon ili, Bolvadin ilçesi merkez
yerleşim alanında (1) Mezarlık alanı, (2) Selçuklu Mahallesi, (3) Kırkgöz Mahallesi, (4) Sanayi
sitesi-Çarıkçılar Petrol civarı ve (5) Gölbaşı-Yenitekke Vahapdede Türbesi civarında olmak
üzere 5 farklı bölgede, uzunlukları 100 m ile 350 m arasında değişen K15-20D, K50D ve K70D
gidişli, güneydoğu blokları 20 cm ile 50 cm arasında düşmüş ve yer yer 65-130 cm genişlikte
açılmalarının olduğu yüzey kırıkları / yarıkları izlenmiştir.
Küresel iklim değişikliği sonucu aşırı su çekimi ve 15 Aralık 2000 Akşehir ve 02 – 03
Şubat 2002 Eber- Çay depremleri nedeniyle Akarçay havzasındaki hidrojeolojik koşullar,
bölgesel ölçekte değişime maruz kalmıştır. Bu değişime bağlı olarak 2000‟li yıllarda kurumuş
Eber gölü, 2014-2015 yıllarında tekrar eski konumuna dönüşmüştür. 2000 ve 2002 depremleri
Eber ve Akşehir gölünü boşalım yapan akaçlanma sistemini etkilemiş, yüzey ve yeraltı sularının
akış paterninin değişimine yol açmıştır. Bölgede son 20 yıllık dönemdeki aşırı kuraklık
nedeniyle, aşırı su çekimleri sonucu yeraltı su seviyesi 10 metrelerden 150-180 metrelere kadar
düşürülmüştür. Son 20 yıllık dönemdeki kuraklık ve son iki yıllık (2014- 2015) süreç içerisinde
aşırı yağışlar, tektonik denetimli killi çökellerin havza ölçeğinde büzülme ve şişmelerine neden
olmuştur. Havza ölçeğinde gelişen şişme-büzülme olayları, bölgesel ölçekte 100-350m arasında
değişen çizgisel yüzey kırıklarının oluşumuna yol açmıştır. Yüzey kırıklarının Eber Gölü tarafına
olan güneydoğu blokları 20-30 cm arasında çökmüştür.
Yüzey kırıklarının deprem ya da tektonik krip kökenli veya hidrojeolojik koşullardaki
değişimlerle ilgili killi birimlerde büzülme-şişme olaylarına bağlı olarak gelişen bölgesel
gerilmeler sonucu oluşmuş yarıklar olup olmadıklarını belgelemek amacıyla, Vahapdede mevki
ve Selçuklu Mahallesi civarında oluşmuş yüzey kırıkları üzerinde iki kazı yapılmıştır. Kazı
duvarlarında 20-30 cm düşey atımlar ölçülmüştür. Atımlar yaklaşık 5.0 m derinliklerde
sönümlenmiştir. Kırıkların (1) havza içerisinde sadece killi alüviyal çökeller içerisinde sınırlı
kalması, (2) düşey atımların yüzeyden 5.0m derinliklerde sona ermesi, (3) 30 cm‟lik düşey
atımın son 10 ya da 20 yıl içerisinde geliştiği esas alındığında, bu değer 3 cm/yıl ya da 1.5 cm/yıl
gibi bir kayma hızına karşılık gelir ki, bu kayma hızı Akarçay havzasını güneyden sınırlayan
Sultandağı Fay Zonu (kayma hızı birkaç milimetre / milimetrenin onda biri) ile
karşılaştırıldığında aşırı yüksek bir değere karşılık gelir. Bu sonuç, yüzey kırıklarının deprem ya
da tektonik krip kökenli olmadığını açıkça göstermektedir.
Anahtar Kelimeler: Yüzey kırıkları, fay kazısı, şişme-büzülme, çökme, tektonik krip
11